Ortaokul Mezunu Gülderen Çetin, 53 Yaşında Kitap Yazdı

Kayseri’de yaşayan 3 torun sahibi ortaokul mezunu Gülderen Çetin, çocuk yaşlarda başlayan kitap tutkusunu 53 yaşında yazdığı kitapla ölümsüzleştirdi.

Zamanın şartları nedeniyle eğitimini tamamlamanın mümkün olmadığını söyleyen Çetin, ‘Ben 53 yaşında evli iki çocuk annesi bir ev hanımıyım. Kayseri’de yaşıyorum. Sivas’ta doğdum, büyüdüm. Üç torun sahibi ve ortaokul mezunuyum. O zamanki koşullarda eğitimimi tamamlamak mümkün olmadı. Birçok sebep vardı ama bu durum çok sevdiğim kitapları okumama engel olmadı.’ dedi.

‘BULUNDUĞUM KONUM YAPMAK İSTEDİĞİM HER ŞEYE ENGELDİ’

‘Kitap yolculuğuma çok önceden yüreğimle ve hayallerimle çıkmıştım. Ama sorumluluklarım çok fazla idi. Çünkü her şeyden önce bir anneydim ve bir gecekonduda yardımıma muhtaç büyüklerimle birlikte yaşıyordum. Yani bulunduğum konum, yapmak istediğim her şeye engeldi. Yaşamak zorunda olduğum zor bir hayat mücadelesi diyelim.

‘KIZIM BANA HARÇLIKLARIYLA KİTAP ALIYORDU’

Birçok sorumluluğunun olduğunu ve bu nedenle okuma ve yazma isteğini sadece evde karşılayabildiğini dile getiren Çetin, ‘Maddi ve manevi birçok sebepten dolayı, çok sevdiğim okuma yazma tutkumu yalnızca evimin içerisinde gidermeye çalıştım. Kızımın harçlıklarıyla bana aldığı kitaplarla mutlu oluyordum. Kendi kendime huzurlu bir dünya kurmuştum. Sosyal bir hayatım hiç olmadı ama bana okuduğum kitaplar yetiyordu. Çocuk yaşlarda başlayan bu tutkum yüreğimde her zaman tazeliğini korudu. Birçok kitapsever insan sanırım bu sevginin ne demek olduğunu iyi bilirler.’

‘KÜTÜPHANEMİ KIZIMA ÇEYİZ OLARAK VERDİM’

‘Çocuklarım büyüyüp kendi yuvalarını kurunca, özellikle kızıma kendi kurmuş olduğum kütüphanemi çeyiz olarak verdim. Evet, en önemli çeyiz buydu benim için. O da okusun, çocuklarına okutsun hep böyle bir nesil yaşasın istedim. ‘

‘EN YAKIN DOSTUM KALEMİM’

‘Okumak ve yazmak benim için bambaşka bir dünya. Kim olduğumu, ne yapmak istediğimi ancak bu şekilde buluyorum. Kalemim en yakın dostum. Bir gün aile büyüklerimizi peş peşe kaybedip, o evin içinde yalnız başıma kalınca kendimi dış dünyaya kapattım. Tam bu sırada oğlum gelip beni teşvik etti ve ‘MERCAN’ isimli ilk kitabımı yazmaya başladım. Yaşanmış bir hikayeden esinlenerek kurguladığım ve bazı bölümlerine birebir şahitlik ettiğim, hüzünlü, gizemli bir roman ortaya çıkardım. Daha sonra eşimin desteğiyle hatıra amaçlı birkaç adet bastırdık. Eşe dosta, kitapsever birkaç kişiye hediye ettim. Olumlu dönüşler alınca da bir yayınevi tarafından geçtiğimiz günlerde ilk baskısı yapıldı. Birçok edebiyat sitesinde röportajlarım yapıldı. Benim için imkansız görünen bir şeyi başarmıştım. Ama daha yolun başlarındayım. Allah’ın izniyle ve sağlığım elverdikçe daha çok yeni eserler ortaya çıkaracağım. Çok ister, çok sabreder ve çok emek verirseniz, en önemlisi önce siz kendinize inanırsanız gerçekten hayallerinize adım adım kavuşuyorsunuz.’

YÜREĞİ OKUMA ARZUSUYLA DOLU OLAN EV HANIMLARINA SESLENDİ

‘En büyük şansım eşim ve evlatlarımın bana inanıp güvenmesiydi. Binlerce gizli kalmış yetenekler eminim şuan destek bekliyordur, keşfedilmeyi bekliyordur. Yılmasınlar, mücadeleden vazgeçmesinler. Yüreği okuma ve yazma aşkıyla dolu ev hanımlarına sesleniyorum, ilk adımı atmaktan korkmayın. Topluma ilk önce üreten, eğiten, öğreten anneler gerekli. Bu yüzden vazgeçmeyin. Ben hayallerimden vazgeçmedim. Hep yazdım hep yazdım. Halihazırda tamamlanmış kitap çalışmalarım ve sayfalar dolusu şiirlerim var. Kayseri şiir akşamlarında 1 yıldan fazladır şiir programları yapıyoruz. Şiire sevdalı bütün yüreklerle birlikte.’