S.T.A.L.K.E.R 2: Heart of Chornobyl İncelemesi – Sahiden oradaymışsınız üzere hissettiriyor

Ancak şanssızlıklar bir türlü stüdyonun peşini bırakmadı. Tekrar de; data hırsızlığı, stüdyoyu neredeyse kül eden bir yangın, iki yıldan fazla süren salgın ve Şubat 2022’den beri Ukrayna ile Rusya ortasında devam eden savaşın gölgesi altında son yılların en çok beklenen oyunlarından birini oyun severlere sunmak için gösterdikleri çabayı takdir etmemek elde değil. Bu mevzuda GSV’yi sahiden kutlamak lazım. Tüm bu süreci merak edenler ise “War Game: The Making of STALKER 2” belgeseline bir göz atabilirler. Artık lafı daha da uzatmadan gelelim STALKER 2: Heart of Chornobyl oyununa. Birinci olarak şunu belirtmemiz gerek, bu oyun birincisine o kadar sadık kalmış ki, neredeyse bir cins STALKER Remake üzere hissettiriyor. Elbette yalnızca oynanıştan bahsediyoruz. Yoksa Unreal Engine’in gücü, yeni fikirler ve hepsinden değerlisi çalışılan yere dair eksiksiz bilgi birikimi ile Heart of Chornobyl, günümüz AAA oyun ihtiyaçlarına uygun yepisyeni bir oyun olmuş.

Skif mutlaka bir kahraman değil!
S.T.A.L.K.E.R. aslında yalnızca iz süren manasına gelmiyor ve bir kısaltma. İngilizce “Scavenger, Trespasser, Adventurer, Loner, Killer, Explorer ve Robber” yani Türkçesiyle “Eskici, Müsaadesiz Giren, Maceracı, Yalnız, Katil, Kaşif ve Soyguncu” sözlerinin baş harflerinden oluşuyor. Oyunun isminden de anlayabileceğiniz üzere karakterimiz Skif bir kahraman değil. Tersine bu yırtıcı tabiatta hayatta kalmak için her şeyi mübah görüyor. Oyuna yıkılmış ve harap olmuş konutumuzda, kirli sepetinde bulduğumuz gizemli bir artifact’ın ne olduğunu araştırmaya başlayarak başlıyoruz. Heart of Chornobyl, sözün tam manasıyla bölgede (Zone) hayatta kalmayı zorlaştırmak için elinden gelen her şeyi yapan bir oyun. O denli ki kaç kez öldüğümüz bile sayılıyor ve daima yüzümüze vuruluyor.

Bölge çok tehlikeli fakat bir o kadar da güzel!
Birinci olarak gördüğümüz şey ile başlayalım. Stalker 2 ile ilgili bize evvelden vaat edilen kalitenin motamot korunduğunu belirtelim. Oyun çok çok âlâ görünüyor ve dinamik gece gündüz döngüsünün hem oynanış hem de görsel olarak oyuna katkısı inanılmaz. Unreal Engine kullanımı ile optimizasyon konusunda da başarılı. Oyunu denediğimiz Xbox Series S üzerinde yalnızca 30 fps “Kalite” modu sunuluyordu. Series X sahiplerinin “Performans” modunda alacakları 60 fps’nin tecrübeye daha fazla katkı sağlayacağı kesin. Lakin bu oyun bir Doom değil. Münasebetiyle görsel şölen için “Kalite” modunu kullanmanızı tavsiye ederiz.

STALKER 2’nin dünyası, hayat dolu. Böcekler, kurbağalar, küçük hayvanlar, ağaçların yanında rüzgarda hareket eden yapraklar üzere geniş bitki örtüsünden başlayarak, fauna her vakit mevcut. Hem dış hem de iç yerlerdeki ışıklandırma çalışması eksiksiz, gerçek vakitli gölgelerle vakit zaman büsbütün dinamik bir biçimde karakterimizin, zımnî objelerin ve hatta düşmanların farkına varabiliyoruz. İç yerlerde detay çok yüksek değil ve birçok yerde tekrarlıyor. Lakin geliştiricilerin tüm bu 60 km2’lik oyun alanını büsbütün elle tasarlanmış olduğunu ve prosedürel olarak oluşturulmadığı düşünüldüğünde bizce kabul edilebilir.

Bir öbür zayıf nokta da NPC’lerin dizaynında bulunuyor. Neredeyse üç saatlik hazırlanmış orta sahneler dışında kalanların hepsi, biraz birbirini andırıyor. Başka taraftan dış görünüşü bir kenara bırakırsak tüm bu karakterlerin, hayvanların ve mutantların epeyce zeki ve şuurlu olduğunu da söyleyebiliriz. GSC tarafından tasarlanan, A-Life 2.0 isimli bu sistem, oyuncu etkileşiminden bağımsız olarak bir yapay zeka sayesinde birbirleriyle ve dünyada serbestçe etkileşime girmelerini sağlıyor.

Bırakın düşmanlar birbirini yesin
A-Life 2.0 simülasyonu, daima olarak gerçekleşen küçük müsabakalarla sonuçlanıyor. Silahlı bir küme yakınlarda bir mutant sığınağıyla karşılaşırsa, bir çatışmaya dalıyorlar. Şayet bir objenin peşindeyseler hem mutantlardan hem de başka fraksiyon üyelerinden direnişle karşı karşıya kalabiliyorlar. Bu durum bazen işimize yarayabiliyor. Beklemenizi tavsiye ederiz. Böylelikle az olan cephanemizi harcamadan yalnızca meyyit vücutlardan çok gereksinim duyulan ganimetleri toplama talihine erişebiliyorsunuz. Zati düşmanlar, savaşın rastgele bir anında sizin tam yerinizi bilmediği ve yalnızca nerede olabileceğine dair varsayımlarda bulunabildikleri için mümkün olduğunca çatışmaya girmekten kaçınmak en düzgünü olacak.

Bu da daha karmaşık kararlar alınmasına, tehditlerin kıymetlendirilmesine, maksatların önceliklendirilmesine ve oyuncu stratejilerine dinamik olarak ahenk sağlanmasına neden oluyor. Ayrıyeten, düşmanlar oyuncunun varlığına ve aksiyonlarına daha doğal bir halde reaksiyon veriyor, sesleri araştırıyor, görünür tehditlere cevap veriyor ve birbirleriyle bağlantı kurarak daha gerçekçi bir savaş tecrübesi sunmuş oluyor. Doğal ki başka taraftan bizim için de her şeyi zorlaştırıyorlar.

Bu kadar gerçekçi olmak zorunda mıydı?
Oyunun belirlenmiş cinsleri içinde souls-like yer almıyor olsa da sizi korkutmak istemeyiz fakat Stalker 2 sahiden sıkıntı bir oyun ve tekraren ölmeye hazır olun. Oyuna boşuna sınırsız kaydetme imkanı koymamışlar. Bu bir koş vur FPS oyunu değil. Birincisi her taraf sizi saniyeler içinde yok edebilecek anomali dolu olduğunda esasen denetimsiz koşamıyorsunuz. İsteseniz bile fazla loot yaptığınız için anında yorulup tıkanıyorsunuz. İkincisi istediğiniz kadar vuramıyorsunuz da. Silahınız süratlice yıpranıyor ve bir anda tutukluk yapıp sizi sıkıntı durumda bırakabiliyor. Haydi diyelim silahınız yeni, ortalık o kadar karanlık ki bu sefer de düşmanı göremediğinizden vuramıyorsunuz. A noktasından B noktasına gitmek kadar kolay bir şey bile gerçek bir hayatta kalma misyonu haline gelebiliyor. Sıklıkla kaydetmenizi tavsiye ederiz.

Bir anomali, düşman, yırtıcı hayvan ya da mutant olmasa bile dikenli tele sürtündüğünüz için bile tedbir almadıysanız kan kaybından ölmeniz mümkün. Stalker 2’de bir düzey sistemi bulunmuyor ve belirli artifact tesirleri hariç direkt karakterimizi güçlendirmek mümkün değil. Tüm her şey ekipmanımızın kalitesine bağlı oluyor. Yani radyasyona ve birtakım mermilere dayanmak istiyorsanız, güzel bir paraya mal olan bir kollayıcı yelek edinmeniz yeterli olabilir. Düşmanlara hasar vermek ve ölümcül olmak istiyorsanız, güzel bir yükseltilmiş silah ve mümkünse güzel ölçüde mermi taşımanız gerekiyor ve bu da tekrar yeterli ölçüde paraya mal oluyor. Stalker’ınızın iktisadının güzel durumda olduğundan ve envanterinizin; bandajlar, birinci yardım kitleri, radyasyonu düşürmek için votka ve açlık da kıymetli olduğu için gereğince yiyecekle dolu olduğundan emin olmanız gerekiyor. Yoksa mevt sayacınızı şimdiden bir artmasına hazır olun.

Para memnunluk getirir mi? Kısa karşılık: Evet
Başlangıçta meyyit düşmanları ve mümkün olduğunda alan boyunca gizlenmiş zulaları yağmalamak epeyce değerli. Bu yalnızca özel eşyalar bulmamızı değil, birebir vakitte daha sonra satabileceğimiz mallar elde etmemizi de sağlıyor. Silahlar uygun durumdalarsa yani kırmız işaretli değillerse en düzgün para kazandıranlar ortasında yer alıyor. Tabi çok fazla şey yüklenmenin çabuk yorulacağınız süratlice kaçamayacağınız ve yaklaşan fırtınalarda sığınağa yetişememeniz manasına geleceğini de unutmayın.

Yeterince paranız varsa elbette ekipmanlarınızın bakımını yapabiliyorsunuz. Tabi bunun için kırılmamış ve çok fazla yıpranmamış olmaları gerekiyor. Münasebetiyle tekrarlıyoruz, olabildiğince çatışmadan kaçının. Neyse ki, oyunda vuruş hissiyatı çok tatmin edici, silah dinamikleri gerçekçi. Bir dürbün bulursanız baştan bir vuruşla öldürebiliyorsunuz ve tekrar doldurma animasyonları da bir zevk. Yalnızca envanterinizi her tipten mermiyle doldurmayı unutmayın… Aslına bakarsanız oyunun geneli, envanterinizin durumunu daima denetim altında tutarak amaçlarınızı takip etmeniz gereken bir döngüden ibaret.

Burada geçirilen her dakika güya daha uzun sürüyor
Haritanın genişliği ve üzerinde araç bulunmaması, keşfi daha değişik ve ferdî hale getiriyor. Elbette birebir vakitte bir vazifesi bitirdikten sonra adımlarınızı geri takip etmek zorunda kaldığınızda, ağzına kadar dolu çanta ile gerektiği üzere koşamadığınızda ve her dört adımda bir yorulduğunuzda sıkıcı olabiliyor. Bununla birlikte, süratli seyahat aslında yok değil. Oyun içinde küçük bir fiyat karşılığında sizi “kestirmeleri kullanarak” göz açıp kapayıncaya kadar en tanınan inançlı bölgelere götürecek rehberler de var. Cüzdanı dolu tutmak için alın size bir sebep daha.

Harita büyük ve tehlikeli olunca oyunun mühleti 35 ila 40 saat ortasında epey tatmin edici bir sayıya ulaşıyor. Tabi öle öle bu müddet artacaktır. Her şeyi yapmak isterseniz stüdyo mühletin 100 saate varabileceğini bildiriyor. Elbette tekrar oynayabilir ve sizi 4 sondan bir diğerine götürecek farklı bir yol da seçebiliyorsunuz. Stalker 2, şu anda yalnızca tek oyunculu bir macera. Lakin GSC Gaming World, kısa mühlet sonra fiyatsız bir güncelleme ile çok oyunculu modun da oyuna ekleneceğini ve oyuna mod dayanağının de ekleneceğiniz kelamını vermiş durumda.

Sonuç
Stalker 2: Heart of Chornobyl, hayatta kalma ve vakit zaman açık dünya hayatta kalma, endişe cinslerini içeren birinci şahıs bir aksiyon RPG oyunu. Uzun vakittir gördüğümüzen orjinal oyunlardan da biri. Stüdyo ne istediğini çok güzel biliyor ve işe yaradığını bildiği şeylere odaklanarak onları geliştirmiş. Elbette harika değil lakin oyuncu için ne kadar zorlayıcı olduğu ve her anında ne kadar tesirli olduğu oynamayı bırakamamanıza, ekipmanlarla doruktan tırnağa dolu olmanıza karşın neredeyse yanından geçtiğiniz o soru işareti halindeki ikonlardan birini riske girmemek için geride bıraktığınız için acı çekmenize ve hasılı oyuna ayırdığınız mühletin “biraz daha” mazeretiyle daima uzatılmasına neden oluyor.

Stalker 2: Heart of Chornobyl etkileyici bir oyun. Xbox Game Pass ile fiyatsız oynanabildiği için hiçbir riske girmeden deneyebilirsiniz de. Türkçe lisan takviyesi ise tek söz ile harika. Daha evvel bu kadar doğal çeviri edilmiş bir oyun görmemiştik.

85

Yayıncı GSC Game World
Geliştirici GSC Game World
Platform Xbox Series S/X, PC
Tür FPS, hayatta kalma, kaygı, aksiyon macera, RPG
Web www.stalker2.com/tr